HOŞSÂDA
1427-2006 RAMAZAN
13 Ekim 2006 Cuma
20 Ramazan 1427 sayı: 47
Ramazan Medeniyeti
Bin Ay’dan Daha Hayırlı ve
Kur’an’ın İndiği Bir Gece
KADİR GECESİ
Rabbimiz Teala şöyle buyuruyor:
"Muhakkakki Biz, Kur'ân'ı Kadir Gecesi’nde İndirdik. Kadir Gecesi’nin Ne Olduğunu Sen Bilir Misin? Kadir Gecesi, Bin Aydan Hayırlıdır. Melekler Ve Cebrail O Gecede Rablerinin İzniyle Her Türlü İş İçin İner De İnerler. O Gece, Tanyerinin Ağarmasına Kadar Tam Bir Selam (Ve Esenliktir.) " (Kadir sûresi, 97/ 1-5)
Allah Rasûlü (sav) buyuruyor:
"Kim Faziletine İnanarak Ve Sırf Allah Rızası İçin Kadir Gecesini İhya Ederse Geçmiş Günahları Bağışlanır, Affedilir."
(Buharî, İman, I/I5)
- "Allahümme inneke afüvvun tuhibbül-afve fa'fü-annî:
Allah'ım, Sen Çok Bağışlayıcısın, Afvı Seversin, (Ben Günahkarım, Hatalarıma Ve Günahlarıma Pişman Oldum, Tevbe Ediyorum, Lütfunla, Kereminle) Beni Bağışla (Affet.)"
(Müsned, VI/182)
Malumunuz, birtakım zamanlarda mesai yapanlara, normal zamanların birkaç katı fazla ücret verilir. Bazı olayların yıldönümleri ikramiye günleridir. Bazen genel af ilân edilir ve çok büyük cezalar dahi bağışlanır. Bazı pazar, panayır ve yerlerde yüzde yüzleri çok âşan kârlar sağlanır... Bütün bunlar bizim Kadir Gecesi gibi kıymetli zamanları anlamamızda bir fikir verebilir. Çünkü o gecenin sahibi Yüce Allah (cc), Sanî'dir, Cevvâd'dır, Kerim'dir, Gaffâr'dır... O'nun hazinesi, cömertliği, keremi, bağışlaması başkalarınınkine benzemez. O (cc), insanlara göre ne kadar büyükse, O'nun bahşişi ve affı da onlarınkine göre o kadar büyüktür. Hazineler Allah’ın olduğuna göre, kime ne kadar vereceğini de O (cc) bilir.
Kadir Gecesi, O'nun, Muhammed Ümmetine bir bahşişi, bir genel af ilanı ve bir ikramiyesidir. Bu, ayrıca Allah (cc)'in kullarına ne kadar acıdığını ve kurtuluşlarını nasıl istediğini de gösterir. Arapça bir kelime olan "Kadr"; aslında güç yetirme, hüküm, takdir, şeref, ululuk ve tazyik anlamlarına gelir. Duhân sûresinde geçen, "Kur'ân'ı Kerim'in indirildiği, büyük işlerin belirlenip hükme bağlandığı..." söylenen gece buna işaret eder. Şeref ve ululuk anlamını taşıması, bu gecenin bin aydan daha şerefli ve daha büyük olduğu veya kadri kıymeti ve şerefi olmayan birisinin dahi o geceyi ihya etmekle şeref ve değere kavuşacağı içindir (Kurtubi, XX/131).
Cuma gününde "İcabet Saati", ameller içerisinde Allah'ın rızası, günahlar içerisinde gazabı, Kıyametin kopma zamanı, insanın nerede ve ne zaman öleceği, beş vakit namaz içerisinde "Vüstâ" namazı, Allah'ın isimleri içerisinde "İsmi Azâm"ı, kulları içerisinde salih ve veli kulu gizlendiği gibi Kadir Gecesi'nin hangi gece olduğu da gizlenmiştir. (bk. Kurtubî XX/137)
Bunun hikmetlerinden birisi, insanların sadece o güne güvenip diğer zamanlarda isyana dalmamaları, bir diğeri de yine buna bağlı olarak, Kadir Gecesine tesadüf etme ümidiyle bütün bir Ramazanı ihya etmelerini istemek olabilir. Genel kabul, Kadir Gecesi’nin Ramazan'da ve Ramazan'ın da yirmi yedinci gecesinde olduğu yönündedir. "Kadir" suresinde Kur'ân-ı Kerim'in Kadir Gecesinde indirildiği, Bakara suresinde de Ramazanda indirildiği bildirilir. Demek ki, Kadir Gecesi Ramazan içerisinde bir gecedir….
Allah Rasûlü'nün Ramazanın son on gününü itikafa girip cehd ve gayretle geçirmesi, Kadir Gecesinin hem o günlerde olduğuna, hem de kesinlikle bir geceye tahsis edilemeyeceğine işaret eder. Zaten Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem "Kadir gecesi bana gösterildi de sonra unutturuldu" buyurur.
Meselenin özü şudur ki; Müslüman Şahsiyet, Mübarek Ve Bereketli Ramazan Ayını, Hayat Kitabımız, Nurumuz Kur’an-I Kerim’in İndiği Kadir Gecesi’ni Çok İyi Bir Şekilde İhya Etmekle Beraber, Tabir-İ Caizse “Her Geceyi Kadir Gecesi Gibi Değerlendirmeli, Her Gördüğü İnsana Da Hızır (As) Gibi İyi Davranmalıdır.”
Zira Müslüman demek, ‘doğumundan ölümüne kadar her şeyi yaratan, yaşatan, rızık veren Kadir-i Mutlak Yüce Allah’a teslim olmuş, tevhid bilinciyle donanmış, Rabbimiz’e kulluk şuurunu kuşanmış sevgi, barış ve huzur insanı’ demektir. Müslüman şöyle düşünmeli ve inanmalıdır: "Beni yaratan ve yaşatan Yüce Allah celle celeluhu, beni herkesten çok iyi biliyor ve seviyor. O halde, O’nun bana yaptığı öneriler ve emirler, benim için en hayırlı ve en doğru olandır. Ben kendim için, mutluğum ve huzurum için O’nun benim için seçip-beğendiğine razı ve teslim oldum."
Dolayısıyla Müslüman kimse, “Ölüm Sana Gelinceye Kadar (Sürekli) Rabbi’ni Samimi Olarak Zikret (O’na İbadet Et)” fermanına uymalıdır. Mümin, İslami hayatını ve Allah’a kulluğunu sadece Ramazan ayına sıkıştırma gafletine düşmemelidir.
Halk arasında dolaşan Ramazan Müslüman’ı tabiri İslam düşüncesi’ne göre tamamen yanlıştır, mantıksızdır, İslam’ın doğasına aykırıdır.
Müslüman, mübarek Ramazan ayı ve Oruç nimetini elbette çok iyi değerlendirecek, Ramazan’da ruhunu ve kalbini onaracak, yenileyecek, temizlenecek, bütün bunlarla beraber mümin, bu güzellikleri yaşamının tamamına taşıyacak, tüm hayatının Ramazan tadında, Oruç masumiyetinde olması için gayret edecek…
Müslüman şahsiyet; evinde, aile hayatında, akraba, komşu ve insani ilişkilerinde, iş yerinde, ticaretinde, eğitim hayatında, yemesinde içmesinde, giyim kuşamında kısacası her anında ve her işinde Yüce Allah’ın, Sevgili Peygamberimiz’in yani güzel dinimiz İslam’ın ne dediğine bakacak, bunları öğrenecek, anlayacak ve ona göre yaşayacak. Müslüman’ın Hayatının Merkezinde Kur’an ve Sünnet Olacak ki dünya ve ahirette bahtiyar ve mutlu olsun.
Peki, Kadir Gecesi’ni Nasıl Değerlendirelim?
Allah Rasûlü (sav): "Kim inanarak ve sırf Allah rızası için Kadir Gecesini ihya ederse geçmiş günahları bağışlanır, affedilir." (Buharî, iman, I/I5, Savm NI/23; Müslim, salat, N/175) buyurur.
Bu gecede namaz kılmak, Kur'ân okumak, dua etmek ve tefekkürde bulunmak sünnetle sabit olan şeylerdir. Allah Rasulü (sav) Ramazanın son on günü gelince o geceyi ihya eder, çoluk-çocuğunu kaldırır ve ibadet konusunda çok gayret gösterirdi (Ibn Kesir).
Aişe (ra) validemiz, Allah Rasulüne (sav) Kadir Gecesi'ne rastlanıldığında ne söylenmesi gerektiğini sormuş ve: "Allahümme inneke afüvvun tuhibbül-afve fa'fü-annî: Allah'ım, Sen çok bağışlayıcısın, afvı seversin, beni bağışla ve affet." (Müsned, VI/182) de, cevabını almıştır.
İnşallah bizler de kendimizle beraber ailemiz, çocuklarımız, Müslüman kardeşlerimiz için, tevhid şuurumuzun gelişmesi, tevbe, iç muhasebe, öz eleştiri, kamil iman, af ve mağfiret, dua ve yakarış, tefekkür ve düşünüş için secdelerde ve niyazlarda buluşuruz…
Muhasebe
MÜSLÜMAN ve KUR’AN-I KERİM
- Mübarek Ramazan ayı, kendi içimize bakmamızı sağlayan bir fırsat ve terbiye zamanıdır. İnsan hayatının tamamının otuz güne sıkıştırılmış model halidir. Bu ay, her zaman yaşanması ve olması gereken bir hayatın bir ay nasıl yaşanacağını gösteren bir zaman dilimidir.
- Bu ay girerken Müslümanların içi kıpır kıpır olur. Ecnebiler ise “bu insanlar bir ay aç kalıyor ama neden seviniyorlar?” diye hayret ederler.
- Doğru kaynaktan yani Kur’an’dan beslenseydik insanımız ve toplumumuz bu hale gelmezdi. Doğru kaynaktan beslenmiyoruz, Kur’an’ı yol gösterici olarak görmüyoruz, Peygamberimiz’in sünnetini iyice anlamıyoruz…Kur’an’dan sahih ilişkisi kopmuş kişiden iyi şeyler de beklenmez.
Ömrümün büyük kısmını Kur’an’sız geçirdim. Ne kadar karanlık ve kokuşmuş bir dönem geçirmişim. Vesvese ile bir şey olunduğunu zannederek geçirilen zamanmış…
İslam’ın söyledikleri hayatımıza tatbik edilmelidir. Mesela her birimiz 10 ayet-i kerime ile 20 hadis-i şerifi öğrenip anlayıp hayatımıza uygulamaya çalışalım ve bu gayretimizi sürdürelim.
Sanatçı/Düşünür, Engin NOYAN
Birikim
- “Zamana hükmetmek (adalet, sevgi, kardeşlik, saadet, mutluluk, sağlık ve afiyet) istiyorsanız zamanın, mekanın ve her şeyin sahibi ve hakimi olan alemlerin Rabbi, Yüce Allah’ın hükmü altına giriniz…”
- “Ne Harabiyim, Ne Harabatiyim
Kökü Mazide Olan Atiyim”
- “Hızlı değil hazlı (anlayıp, içselleştirerek) okumak iyidir.”
Haftanın Tavsiye Kitabı:
- Nebevi Mesaj / Dr. İbrahim Kutlay, Mavi Yay.
- Peygamberimiz (sas) ve Çocuk / Prof. Dr. M. E. Ay
|
