AKP BİNALARINA BAYKAL BÜSTÜ



AKP BİNALARINA BAYKAL BÜSTÜ

AKP'nin kuruluş yıldönümünde en güzel hediye bir Baykal büstü olmalı. Teşkilat binalarının mutena yerine koysunlar. Kendilerini habire iktidara taşıyan bu bıçkın muhalifi sürekli hatırlatsın diye.

Bildiğiniz gibi 14 Ağustos Adalet ve Kalkınma Partisinin 8. kuruluş yıldönümü. Öncelikle zat-ı devletlülerini kutlarım. Bir şekilde 7 yıldır iktidardalar ve tarihe geçtiler. Aslına bakarsanız bu iktidar etme nimeti anamuhalefet partisi CHP’nin lideri Baykal ve arkadaşlarının içi boş ama çatışmacı ve mutlaka kutuplaştırıcı muhalefet yapma anlayışlarının da bir ürünü.

Bizce AKP’nin kuruluş yıldönümünde en güzel hediye bir Baykal büstü olmalıdır. Teşkilat binalarının mutena bir yerine koysunlar. Kendilerini habire iktidara taşıyan bu bıçkın muhalifi sürekli hatırlasınlar diye. Biliyorum bazıları kızacak bu hediyeye. Ama bu kutuplaştırıcı siyaset ortamı değil midir; AKP’yi 2007’de tekrar iktidara taşıyan. Mart 2007’de bizzat Başbakan’ın itirafıyla %25’ler seviyesine düşmüş iktidar partisini Temmuz 2009’da görüp görebileceği rekor bir oya taşıyan süreci kime borçluyuz?

Ali Ulvi Kurucu’nun dedesi Hacı Veyis Efendiyi Konyalılar çok iyi hatırlayacaklardır. Bu zatın “CHP kalaysız bakır kap gibidir. İçine kim girerse onu zehirler” dediğini Ali Ulvi Kurucu hatıratında anlatıyor. 2002 yılında TBMM ile yeniden buluşan CHP’nin o tarihten beri yaptığı tek şey var: “zehir kovası taşıyıcılığı yapmak”. Elinde bir fırça bir o yana sürüyor bir bu yana. Millet tek parti dönemini unutmadı. Bu kovadan zehirlenmek istemiyor. Bu nedenle kendisini kurtaracağını sandığı en yakın limana sığınma ihtiyacı hissediyor. Bu arayışta karşısına aslında neyi nasıl yaptığı belli olmayan AKP çıkıyor. Bu partinin neler yapabileceğini düşünmeden ve geçmiş hatalarının hesabını da atiye bırakarak iktidara en yakın gördüğü veya gösterildiği için ampule basıyor mührünü.“Tahterevalli tarzı Siyaset” böylece sürüp gidiyor.

Millet CHP’nin yaptığı “din düşmanlığına varan” muhalefet tarzından ürküyor. AKP’ye kaçıyor. Millet CHP’nin içi boş ve hiçbir şey vaat etmeyen muhalefet tarzından ümitsiz. AKP’ye koşuyor. Tabi bu işten CHP’de karlı çıkıyor. Tabanı AKP ile korkutup sol seçmeni kendi çatısı altında tutmaya bu şekilde devam ediyor.

Saadet Partisi ise bu süreçte ne söylediğine kulak verilmeyen ve ne vaat ettiğine dikkat edilmeyen veya üzeri söylem ve vaatlerinin üzeri gerek suçluluk gerekse savunma psikolojisi ile örtülmeye çalışılan bir parti konumunda. CHP’nin korkutucu muhalefet tarzı karşısında SP’ye oy vermesi muhtemel seçmen tabanı AKP’ye yöneliveriyor. Yönelmekle kalsa iyi. Bir de bu partinin niçin konuştuğunu sorgulamaya başlıyorlar ve hatta SP’nin konuşmakla ve siyaset üretmekle hata ettiğini söylüyorlar. Ellerinden gelse Saadet Partisi ve yöneticilerini gaz odasına atacaklar. “Aman CHP gelmesin” korkusu bu kez “AKP’ye zarar gelmesin” koruyuculuğuna dönüşüveriyor. Böylece Milli Görüş ve onun temsilcisi Saadet Partisinin problemlere kalıcı çözüm üretecek reçetelerinin üzeri setrediliyor. Hâlbuki bilmiyorlar ki; kendi ayaklarına kurşun sıkıyorlar. Keşke kulakları üzerine yatıp gerçekleri duymazlıktan gelmeseler. Hiç olmazsa akl-ı selim ile Saadet Partisinin ne söylediğine ve niçin söylediğine dikkat etseler.

Av. Ali AKTAŞ

bilinmezi bilir, kendini bilen...
 
 

HAYDİ NAMAZA!

haberler
 
Bize burdan ulaşabilirsiniz...
 
HOŞSÂDA MESSENGER
Üye ol! Sen de kazan!
 
 
46748 ziyaretçi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol