HOŞSÂDA
1427-2006 RAMAZAN
06 Ekim 2006 Cuma
13 Ramazan 1427 sayı: 46
Sözün Özü
Yüce Allah (cc) buyuruyor:
- “Elif Lam Mim. O kitap (Kur'an); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.
Onlar (o müminler) gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar. Ve Onlar, sana indirilen Kitap'a da, senden önce indirilenlere de inanırlar; ahirete de yalnız onlar kesinlikle inanırlar.
İşte Rab'lerinin yolunda olanlar ve felaha-kurtuluşa erenler bunlardır.” (Bakara 2/1,2,3,4,5)
Sevgili Peygamberimiz (sas) buyuruyor:
“Ramazan ayında, hasta veya ruhsat sahibi olmaksızın kim bir günlük orucunu yerse, bütün zaman boyu oruç tutsa bu orucu kaza edemez.” (Buhari, Savm 29; Tirmizi, Savm 27)
RAMAZAN MEDENİYETİ
Mübarek Ramazan ayının sahuruyla, iftar sofrasıyla, ikramlarıyla, teravihleriyle, Kur’an ve zikir sesleriyle, büyüklerin hasret ve haşyetle döktükleri gözyaşlarıyla, ramazan davulcularıyla, mübarek günlere has koşuşturmasıyla, yardım ve dayanışmasıyla ve ramazan bayramıyla sanki her günü bayramdır. Şair ve yazar Yahya Kemal, bu mübarek aya “Ramazan Medeniyeti” diyor. Niçin Ramazan Medeniyeti?
- Çünkü; insanlığın kurtuluş reçetesi Kur’ân-ı Kerim, bu ay içerisinde indirilmiştir. (2/Bakara, 185) Ramazan ayında Kur’ân-ı Kerim’i okumak (bilmeyenler hemen öğreniversin, inanın çok kolay), Kur’an’ı anlamaya ve yaşamaya gayret etmek mühimdir.
İbn Abbas (r.a.)’dan şöyle rivâyet edilmiştir: “Rasûlullah (s.a.s.) insanların en cömerti idi. Onun bu cömertliği Ramazan ayı girip de kendisiyle Cebrâil (a.s.) karşılaştığı zaman daha da artardı. Cebrâil (a.s.) ramazan ayı çıkıncaya kadar her gece Rasûlullah (s.a.s.) ile buluşup, Rasûlullah Kur’an’ı arzeder (okur)du. Rasûlullah, Cebrâil ile buluştuğunda insanlara rahmet getiren rüzgârdan daha cömert, daha faydalı olurdu” (Buhârî, Savm 7).
- Kur’ân-ı Kerim’de, “bin aydan daha hayırlı” (97/Kadir,3) olduğu belirtilen Kadir gecesi bu ay içerisindedir.
- Dinimizin beş temelinden biri olan oruç ibâdeti bu ayda üzerimize farz kılınmıştır. Şair ve düşünür Mustafa Kutlu oruc ibadeti için şöyle diyor: “Açlık bizi doyuruyor. En çok kıymet verdiğimiz şeyleri başkaları ile paylaşmaktan sonsuz bir haz duyuyoruz. Bize yük olan her unsur, her tasa, her ihtiras tasını tarağını toplayıp savuşuyor. Kapımız ve soframız açık. Derdimizi ve sevincimizi söylemekten hoşnutuz.”
- Fıtır sadakası vermek, Ramazan’a mahsus bir ibâdettir. Enes (r.a.)’den rivâyet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s.)’e; “Hangi sadaka daha fazîletlidir?” diye sorulunca, “Ramazan ayında verilen sadaka” buyurmuştur. (Tirmizî, Zekât 28) Bununla birlikte müminler her zaman infak ve yardımda bulunmalıdır. İslam, yardımlaşma ve fedakarlık dinidir.
- Terâvih namazı da bu aya mahsus ibâdetlerimizdendir. Bu konuda bir hadis-i şerif rivâyeti şöyledir: “Kim inanarak ve sevabını umarak Allah rızâsı için teravih namazı kılarsa geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Terâvih 1)
- İtikâfa girmek: Ramazan ayının son on gününde itikâfa girmek mühim bir sünnettir. “Hz.Peygamber (s.a.s.) Ramazan ayının son on günü girince elini eteğini toplar, geceyi ihyâ eder ve ev halkını uyandırırdı” (Buhârî, Kadr 5). Yine Hz. Âişe (r.a.)’den şöyle rivâyet edilmiştir: “Hz. Peygamber, Ramazanın son on gününde vefatına kadar itikâfa girdi. İrtihalinden sonra da zevceleri itikâfa devam ettiler.” (Buhârî, İtikâf 1)
-Ve Ramazan Bayramı! Bayram da Rabbimiz’in böylesine mübarek ve güzel bir ayın sonunda Müslümanlar’a hediyesi ve ikramıdır. Bayramlar, sevinç ve mutluluk günleridir.
- Yine bu mübarek ay vesilesiyle ailemizle ve çocuklarımızla daha çok ilgilenelim, onların bilgi ve ilgilerini arttırmaya çalışalım, onlarla arkadaş olalım. Allah’ın ipine toptan sarılalım.
MANİ…
Onbir ayın sultanı,
Kıymetlidir her ânı,
Süslersin şu cihânı,
Hoşgeldin yâ Ramazan!
Bu aya hürmet gerek,
Nîmete şükür gerek,
Mübârek Ramazan’da,
Hakk’a ibâdet gerek.
Rahmet
ARINMA VE DİRİLİŞ AYI, RAMAZAN
Şu noktada çok önemlidir ki, Emniyet kayıtlarına göre ferdi ve toplumsal suç oranlarının en düşük olduğu gün, mübarek Cuma günü, ay ise Ramazan ayı’dır. Demek ki, “Müslümanca Düşünmek ve Yaşamak” insanı insan eder, hatta aleme sultan eder!
O halde insanlık ve tüm Müslümanlar için önemli bir fırsat ve nimet olan Ramazanımız’ın kıymetini bilmeliyiz. Yoksa aynı medeniyet içerisinde aynı suda yaşayan balıklar gibi nimetten istifade edemeyen varlıklardan olmamalıyız.
Yahya Kemal’in oruçsuz günlerinde yazdığı ‘Atik Valide’den İnen Sokak’ta’ adlı hüzünlü şiirinde dediği gibi:
“Tenha sokakta kaldım oruçsuz ve neşesiz
Yurdun bu iftarından uzak kalmanın gamı
Hadsiz yaşattı ruhuma bir gurbet akşamı
Bir tek düşünce oldu teselli bu derdime;
Az çok ferahladım ve dedim kendi kendime;
“Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür
Madem ki böyle duygularım kaldı çok şükür.
“İnsanlığın aradığı İslam, İslam’ın aradığı ise insan’dır.”
O halde haydi, bir ömür boyu müslümanca yaşamanın provası olan mübarek Ramazan ayında tevbeyle temizlenip kulluk bilincimizi, görev ve sorumluluklarımızı kuşanmaya!
Kitab
RASULULLAH’TAN GENÇLERE
50 NASİHAT /
Muhammed Ali Kutup, İlke Yayınları
-Gençler ve İLİM… “Kim ilim öğrenmek için yola çıkarsa Allah teala onun için cennete giden yolu kolaylaştırır…” (Ebu Davud, Tirmizi,…)
-NAMAZ; Beden ve Ruh Temizliği… “…Allah teala, beş vakit namazla günahları yıkar, yok eder.” (Buhari, Müslim,…)
-ABDEST; Arınma ve Nurdur…
-HELAL KAZANÇTAN verilen SADAKA’nın sevabı büyüktür…
-İnsanın en iyi arkadaşı; KUR’AN…Kur’an’ı kendine her an arkadaş, yoldaş ve yaşam biçimi edin.
-Her genç kız, BEDENİNİ ÖRTMEKLE sorumludur…
-“Allah Rasulü (sas) kadınlara benzemeye çalışan erkeklerle, erkeklere benzemeye çalışan kadınlara lanet etti.” (Buhari,..)
-Eller… “Sizden hiç biriniz sol eliyle yiyip içmesin…” (Müslim) -“Yemeği önünüzden yiyiniz…”
-Doldurulan en kötü kap: MİDE… “Az yiyip, içiniz…” -Yemekten sonra Allah’a Hamd ve Şükür…
-Nezaket… “İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.” (Buhari, Müslim)
-Çevremizdeki kötülüklere, yanlışlara elimizle, dilimizle ve kalbimizle DUR! diyelim.
-Başına Buyruk Olma !... Bireysel ve toplumsal sorumluluklarını unutma!
-“MÜSLÜMAN MÜSLÜMANIN KARDEŞİDİR. Ona zulmetmez, onu zalimin eline bırakmaz…”
-“İyilik ve Takvada yardımlaşın. Günah ve Düşmanlıkta yardımlaşmayın.” (Al-i İmran 3/2)
-“Kafirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümidini kesmez.” (Yusuf 20/87)
-CİHAD gibi bir ibadet; ANNE-BABAYA İYİLİKTE BULUNMAK…
-Müslüman; her durumda olumlu ve yapıcıdır…
-Yetimi, fakiri koru, gözet…
-Komşuluk hakkına riayet et, iyilik et, komşunu kendinden razı et…
-Ağaç dik, çevreyi koru, bütün bunlar sadakadır, sevaptır…
-SÖZ, BAKIŞ VE DAVRANIŞLARINDA HAYALI-EDEBLİ OL, Haya-Edeb İmandandır.
-Güzel ahlak, kamil imanın göstergesidir… Ailene iyi davran…
-“Allah bütün işlerde yumuşaklığı ve nezaketi sever.” (Buhari, Müslim)
-Müslüman kardeşinle selamlaş, Hastaysa ziyaretine git, Cenazesine katıl, Davetine icabet et, Aksırınca dua et…
-Ziyaret için izin istemek edebtendir.
-YALAN HER FENALIĞIN BAŞIDIR… - İmanınızı Güçlendirin… Kalb ve Dil istikamet üzere olsun…
-Müslüman kıskanmaz, hased etmez, kibirlenmez, gıbta eder, dua eder, mütevazıdır… - Öfkelenmeyiniz…
-Arkadaşına- dostuna dikkat et. Üzüm üzüme baka baka kararır.
-Ömürden, Gençlikten, Maldan ve Bilgiden Hesaba Çekileceğiz…
MEZAR TAŞLARI
- “Ey mezarım başında durup halimi düşünen kimse, dün ben de senin gibiydim. Unutma ki, yarın sen de benim gibi olacaksın.”
- “Ne mutlu o insana ki, dünya onu terk etmeden o dünyayı terk etmiştir. Ne mutlu o insana ki, mezara girmeden kabir azığını hazırlamıştır. Ne mutlu o insana ki, Yüce Allah’a kavuşmadan Allah Teala’yı razı etmiştir.”
|