HOŞSÂDA
1427-2006 RAMAZAN
22 Eylül 2006 Cuma
29 Şaban 1427 sayı: 44
Sözün Özü
*SEVİNÇLİYİZ ÇÜNKÜ, MÜBAREK RAMAZAN AYININ GÖLGESİ ÜZERİMİZDE*
Yüce Rabbimiz buyuruyor:
“Ramazan ayı; insanlara doğru yol gösteren, doğru ile yanlışı birbirinden ayırıp açıklayan, bir rehber olmak üzere Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden kim Ramazan ayını idrak ederse onda oruç tutsun.” (Bakara, 185)
Üç aylardan Şâban ayının son günü Allah’ın Rasûlü (s.a.s.) ashâba şöyle hitap buyurdu:
“Ey insanlar! Büyük ve bereketli bir ay olan Ramazan’ın gölgesi üzerimizdedir. Bu ayda bin aydan daha hayırlı olan bir gece (Kadir gecesi) vardır. Allah Teala, bu ayda oruç tutmayı farz kıldı. Gecelerini ibâdetle geçirmeyi öğütledi.
Allah’ın sevgisine ermek için kim bu ayda bir hayır yaparsa Ramazanın dışında yetmiş farz yapan kişi gibi sevap kazanır. Kim de bu ayda bir farz yaparsa bu ayın dışında yetmiş farz yapan kişi gibi sevap alır.
Bu ay sabır ayıdır. Sabrın mükâfâtı ise Cennettir. (Bu ay) yardımlaşma ayıdır. Mü’minlerin rızıklarının arttırılacağı aydır. Kim bu ayda bir oruçluya iftar verirse, bu onun günahlarının bağışlanmasına ve nefsinin Cehennemden kurtulmasına (sebep) olur. Ayrıca, oruçlunun sevabından bir kısmı eksiltilmeksizin ona oruçlunun mükâfâtı gibi mükâfât verilir.
Bu ay, evveli rahmet, ortası mağfiret, bağışlanma ve sonu da Cehennemden kurtuluş olan bir aydır. Her kim, bu ayda yönetimi altında bulunan kişinin işini azaltırsa Allah onu bağışlar ve onu Cehennemden kurtarır.
Bu ayda dört ameli çokça yapınız. (Bunlardan) İkisi ile Rabbinizi râzı edersiniz. İkisini yapmaya ise daima muhtaçsınız. Rabbinizi râzı edeceğiniz iki amel; Allah’tan başka hiçbir ilâh olmadığına şehâdet etmeniz (tevhid bilinci) ve tevbe ederek O’ndan affınızı dilemenizdir. Yapmaya muhtaç olduğunuz iki amel ise, Allah’tan Cenneti istemeniz ve Cehennem ateşinden O’na sığınmanızdır.
Her kim oruçluya su içirirse, Allah ona benim havzımdan su içirir ve o Cennete girinceye kadar bir daha susamaz.” (et-Terğîb, II/94-95; Hayâtu’s-Sahâbe, 3/384)
Medeniyet
BU MÜBÂREK AYA, NİÇİN
RAMAZAN DENİLMİŞTİR?
Alimlerimiz bu konuyu şöyle ifade ediyorlar: Yaz sonunda, güz mevsiminin evvelinde yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmura, arapçada “ramdâ” denir. Bu güz yağmurunun yeryüzünü temizlediği gibi, Ramazan ayı da mü’minleri günah kirlerinden temizler. Nitekim bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (as) şöyle buyurmuştur: “Kim, tam bir imanla ve sadece Allah rızası için Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Müslim) Müminler için büyük bir müjdedir, bu.
Yine arapçada, güneşin şiddetli harâretinden taşların yanıp kızmasına “ramad” denir. Böyle kızgın yerde yürüyenin ayakları yanar, zahmet ve meşakkat çeker. Bunun gibi, oruç tutan kimse de açlık ve susuzluğun harâretine katlanır, meşakkat çeker, içi yanar. Kızgın yer, orada yürüyenlerin ayaklarını yaktığı gibi, Ramazan da mü’minlerin günahlarını yakar, yok eder, İnşallah.
Rabbimiz, bizleri hakkıyla istifade edenlerden eylesin.
DUA ve YAKARIŞ
Rabbimiz! İmanımızı güçlendir. İmanımızı hayatımızda ve ölümümüzde yoldaş eyle. Bizler eksik, kusurlu ve çok günahkarız. Bize bir daha günahlara dönmeyecek tevbeler nasib eyle. Bizi affeyle, arındır ve ölümden önce uyandır, Allah’ım!
Tüm Müslümanlara ve mazlumlara imdat eyle, yardım eyle! İnsanlığa hidayet ver, Ya Rabbi! Bizleri özellikle de gençlerimizi koru! İslam ahlakıyla ahlaklandır, bizleri Allah’ım!
Mübarek Ramazan’ı hakkımızda hayırlı kıl. Oruçlarımızı, tevbelerimizi, zikirlerimizi, dualarımızı, sahurlarımızı, iftarlarımızı, ikram ve hayırlarımızı, gece ibadetlerimizi, teravihlerimizi güzelliklere ve hayırlara, kurtuluşumuza vesile eyle, Allah’ım! (Amin)
Ramazan Ve Oruc’a Dair Tavsiye Kitaplar:
- İlmihal’lerin Oruç ve Ramazan Konuları
- Samanyolunda Ziyafet, Diriliş Yay., Sezai Karakoç
- Kırk Hadis’te Ramazan ve Oruç, Darulhadis Yay., Dr. Selahattin Yıldırım
- Peyg.’in Ramazan Günlüğü, Beyan Yay., Ali Çelik
- Ramazanname, Timaş Yay., Fatma Barbarosoğlu
- Ramazan Risalesi, Agd İstanbul, Nurettin Yıldız
- Dini Hayatın Temelleri, İfav, Ali M. Daryal
|