Hoşsâda-97
HOŞSÂDA
1428-2007 RAMAZAN 5 Ekim 2007 Cuma
23 Ramazan 1428 sayı: 97

Şuur

KADİR GECESİ

Bin Ay’dan Daha Hayırlı ve Kur’an’ın İndiği Bir Gece
8 Ekim Pazartesi (26 Ramazan) Kadir Gecesi

Yüce Rabbimiz, Kadir Suresi’nde şöyle buyuruyor:
"Muhakkakki Biz, Kur'ân'ı Kadir Gecesi’nde İndirdik. Kadir Gecesi’nin Ne Olduğunu Sen Bilir Misin? Kadir Gecesi, Bin Aydan Hayırlıdır. Melekler Ve Cebrail O Gecede Rablerinin İzniyle Her Türlü İş İçin İner De İnerler. O Gece, Tanyerinin Ağarmasına Kadar Tam Bir Selam (Ve Esenliktir.) " (Kadir sûresi, 97/ 1-5)
Allah Rasûlü (sav) buyuruyor:
"Kim Faziletine İnanarak Ve Sırf Allah Rızası İçin Ka-dir Gecesini İhya Ederse Geçmiş Günahları Bağışlanır, Affedi-lir." (Buharî, İman, I/I5)

DUA
"Allahümme inneke afüvvun tuhibbül-afve fa'fü-annî:
“Allah'ım, Sen Çok Bağışlayıcısın, Afvı Seversin, (Ben Günahkarım, Hatalarıma Ve Günahlarıma Pişman Oldum, Tevbe Ediyorum, Lütfunla, Kereminle) Beni Bağışla (Affet.)"
(Müsned, VI/182)

Hatırat…

KUR’AN-I KERİM
HAYAT REHBERİMİZ’dir

“Ramazan ayı... İnsanlar için hidayet olan ve doğru yolu ve (hak ile batılı birbirinden) ayıran apaçık belgeleri (kap-sayan) Kur'an onda indirilmiştir. Öyleyse sizden kim, bu aya şahid olursa onda oruç tutsun.” (Bakara 185)

Said Nursi Hazretleri, Van’da bulunduğu zamanlarda dönemin valisi Tahir Paşa ile bazı gazetelerden havadis okur-du. Bilhassa İslamiyeti alakadar eden hususlara dikkat ederdi. Bir gün Tahir Paşa bir gazetede şu müthiş haberi ona göster-mişti. Haber şu idi:
İngiliz Meclisi’nde Müstemlekat (Sömürge) Nazırı (Bakanı), elinde Kur’an-ı Kerim’i göstererek söylediği nutukta:
“Bu Kur’an, Müslümanların elinde bulundukça biz on-lara hakim olamayız. Ne yapıp yapmalıyız, bu Kur’an’ı onların elinden kaldırmalıyız, yahut Müslümanları Kur’an’dan soğut-malıyız” diye konuşmuş.
İşte bu haber ilmiyle amil tüm alimlerimizde olduğu gi-bi Mümtaz Şahsiyet Said Nursi Hazretleri’nde de tarifin öte-sinde bir tesir uyandırdı. “Kur’an’ın sönmez ve söndürülemez manevi bir güneş hükmünde olduğunu, ben dünyaya isbat edeceğim ve göstereceğim!” diye kuvvetli bir niyetle çalışır. (Tarihçe-i Hayat)

Evet, Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim, kainatı ve bizleri yaratan ve yaşatan “Allah Teala’nın eşsiz kelamıdır.” (Bakara 2/75, Tevbe 9/6) “Kur’an, Rabbimiz’den insanlığa uzatılmış sağ-lam bir ip, tutunanın elini asla boşta bırakmayan kopmaz bir kulptur.” (Bakara 2/256)
Kur’an, “Tüm insanlar” (Bakara 2/185), “bilhassa sorum-luluk bilincine sahip; müttakiler için” (Bakara 2/2), “doğru yolu gösteren bir kılavuzdur, onda asla eğrilik yoktur.” (Kehf 18/1, Taha 20/107)
“Şüphesiz ki bu Kur’an en doğru yola iletir.” (İsra 17/9) O, iki cihan saadetinin yegane anahtarıdır. O, ilahi bir ışık, eşsiz bir nur ve yüce bir rehberdir. “Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah'ın âyetleri okunduğunda imanları artan ve yalnız Rablerine dayanıp gü-venen kimselerdir.” (Enfal 8/2)

Müslümanın Kur’an’la ilişkisi ve hukuku; Kur’an’ı oku-mak, anlamak ve yaşamak’tır.
Allah’ın Kelamı’nı okumak, ruhumuzu en iyi gıda ile beslemektir. “Oku! Seni yaratan Allah’ın adıyla!” (Alak 96/1) “…Kur’an’ı tane tane oku!” (Müzzemmil,4) Acele etmeden, yavaş yavaş, anlamını düşüne düşüne, huzur ile ve huzur için oku…
Kur’an’ı anlamak…Anlamaya çalışmak, gayret etmek; hayatımızın en anlamlı işidir. “Müminler, Kur’an’ı düşünmüyor-lar mı? Yoksa kalpleri mi kilitli? (Muhammed,24) Çünkü hayatımı-zın sırrı ve anlamı O’nda. O’nu anlamadan hayatımızı anla-yamayız. Hayatımızı anlamadan, “nereden geldik, niye geldik, dünyaya bakış açımız nasıl olmalı, nereye gidiyoruz” soruları-nı yani yürekteki sancıyı dindiremeyiz.
Ve yaşamak, O’nun adına, O’nunla yaşamak… Haya-tın içini Kur’an’la doldurmak, bir ömrü O’nunla gergef gergef işlemek. Hayatı diri yaşamak…Ancak Kur’an’la yoğrulmuş bir hayat, diridir. İnsan, Kur’an’la öldükten sonra bile diriyken Kur’an’sız insan ise yaşarken ölüdür. Hayat ancak Kur’an’la hayattır… “Sana vahyolunana sımsıkı sarıl!” (Zuhruf,44) Haya-tımızın merkezinde, yaşantımızın her adımında Kur’an olmalı, Kur’an’la buluşmalı ve yoğunlaşmalıyız. Müminin ana günde-mi, Kur’an’dır.
“Müminlerin, Allah anılınca, kalplerinin sevgiyle ürpe-rip haşyetle dolacağı, indirdiği Kur’an’ın hükümlerine teslim olacağı an henüz gelmedi mi? Onlar da daha önce kendilerine kitap verilen; yıllar, asırlar geçip, araya uzun zaman girip kalp-leri katılaşan, vurdum duymaz hale gelen (Yahudiler ve Hıris-tiyanlar) gibi olmasınlar. Biliniz ki onların çoğu, yoldan çıkmış, fasık kimselerdir.” (Hadid 57/16)
“Ya Rabbi, Kur’an’ı kalbimin baharı eyle!”, “Kalpler ancak Allah’ı zikir ile huzur ve sükuna kavuşur.” (Ra’d 13,28) “…Ya Rabbi! Emrini duyduk, itaat ettik, affını dileriz. Ve dö-nüş, son varış Sana’dır.” (Bakara 2/285)

Yegane Kitabımız Kur’an-ı Kerim’in okunması, anla-şılması, üzerinde düşünülmesi, benimsenip hayatımızda ya-şanması ve yaşatılması şuurunu şu mübarek Ramazan hür-metine biz müminlere vermesini Yüce Allah’tan niyaz ediyo-ruz.


  Hoşsâdalar  

bilinmezi bilir, kendini bilen...
 
 

HAYDİ NAMAZA!

haberler
 
Bize burdan ulaşabilirsiniz...
 
HOŞSÂDA MESSENGER
Üye ol! Sen de kazan!
 
 
46890 ziyaretçi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol