Hoşsâda-72
HOŞSÂDA
6 Nisan 2007
18 Rebiulevvel Cuma sayı: 72


-KUTLU DOĞUM ÖZEL-

Sözün Özü

‘Alemlerin Rabbi’ Yüce Allah buyuruyor:
-“(Ey Muhammed) De ki: Eğer Allah’ı gerçekten sevi-yor iseniz bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın..” (Al-i İmran;3/31)
-“Peygamber (sav) size ne verirse onu alın, sizi neden menederse ondan geri durun; Allah'tan sakının, doğrusu Al-lah'ın cezalandırması çetindir.” (Haşr, 7)
-“O’nun (Rasulullah’ın) emrine aykırı davrananlar, başlarına bir belâ gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar.” (Nur,63)
-“O (Hz. Muhammed), kendiliğinden (arzusuna göre) konuşmamaktadır. O(nun konuşması kendisine ) vahyedilenden başkası değildir.” (Necm,3-4)

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selem buyurdu:
- “Gün gelip içinizden çıkacak şöyle birisiyle karşılaş-mayayım. Rahat koltuğuna yan gelip oturmuş duruyor. Yapıl-ması gereken bir konu için verdiğim emir veya yapılmaması gereken bir konudaki nehyim kendisine ulaşıyor. O kişi de; Ben öyle bir şey bilmiyor, tanımıyorum. Biz, Allah'ın Kitabında ne bulursak onu yapar, yalnız onu takip ederiz, diyor." Bu hadis, sahih bir hadistir. Onu, Ebu Davud'un Süneninde, Sünnetle ilgili bölümde (H. No: 4605), Tirmizî'nin Süneninde, İlimle ilgili bölümde (H. No:2663) bulabilir-siniz. Tirmizî (rh.a.) adeti üzere hadisin sıhhatiyle ilgili kanaatini belirtirken; "Bu hadis, hasendir, sahihtir" der. Hadis, İbn Mâce'nin Süneninde, Mukaddi-me bölümünde de (el / 7) yer alır. (Ayrıca bak: Câmiu'lUsûl, 1/283)
- Yine sahabîlerden Mikdam İbn Ma'dîkerb (r.a.) riva-yet eder ve şöyle der: Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurmuş-tur ki; "Bana Kur'ânı Kerim vahyedildi. Onunla birlikte bir o kadar da ek bilgi verildi. Çok zaman kalmadı. Koltuğuna ku-rulmuş, karnı dolu adamlar türeyecek; Bütün dikkatinizi bu Kur'ân'a verin. Biz, yalnız onda bulduğumuz helali helal, ha-ramı haram sayarız... derler. Allah Rasûlü'nün haram kıldığı bir şey, tıpkı Allah'ın haram kıldığı bir şey gibidir." Hadisi, bu şekliyle Ebu Davud yine Sünnet bölümünde (H. No: 4604) nakleder.Aynı hadisi Tirmizî de nakleder. (H. No: 2664)

- SÜNNET; kainatın gelmiş geçmiş en mümin ve ha-yatta en başarılı insanının (Peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselam’ın) sözleri, davranışları ve onaylarıdır.
Peygamberimiz (sav), en mümin şahsiyettir çünkü O’nun Yüce Allah’a teslimiyeti ve itaati mükemmeldi.
Peygamberimiz (sav) insanlığın en başarılı insanıdır çünkü O (sav), her açıdan karanlığın, cehaletin ve zulmün derekesinde olan insanları dönüştürerek bir inkılap gerçekleş-tirmiş 23 yıl gibi kısa bir sürede Saadet Asrı’nı yaşatmıştır.
O halde her alanda ve her zaman maddi ve manevi anlamda başarılı olmak için Rasulullah’ı örnek almamız zaru-ridir.
-Rasulullah’ın en büyük sünneti ise; tavizsiz bir İslami yaşantı ve istikameti’dir.

RASULULLAH (sav) HÎRÂ’DA

Resûlullah (s.a.v.)'in yaşı kırka doğru yaklaşınca, için-de her şeyden uzaklaşma sevgisi doğmaya başladı. Allahü Teâlâ ona, Mekke’nin kuzeydoğusunda bulunan Hirâ mağara-sındaki yalnızlığı iyice sevdirmişti.
Resûlullah orada inziva¬ya çekiliyor, sayılı gecelerde orada ibâdet ediyordu. Bir defasında on gün, diğer bir defa-sında da bir aya yakın bir zaman orada kal¬mıştı. Sonra evine dönüyor, diğer inziva için gerekli olan azığını alı¬yor, kısa bir zaman sonra tekrar yine Hirâ mağarasına çekiliyordu. Bu du-rum o, mağarada bir halvet halinde iken; kendisine vahiy ge¬linceye kadar, devam etmiştir.

“Yaratan Rabbi’nin adıyla OKU” (Alak 1,2)
Hz. Âişe (r.anha) vahyin başlangıcı konusunda şöyle der: “… (610 yılında) Allah'ın Resulü, (40 yaşındayken) Hirâ mağarasında bu¬lunduğu bir sırada vahiy geldi. Şöyle ki; O'na melek gelip, “- Oku!” dedi. O da, “- Ben okumak bilmem” ce-vabını verdi. Resûlullah (s. a.v.) buyurdu ki; “- O zaman me-lek beni alıp takatim kesilinceye ka¬dar sıktı. Sonra bıraktı ve: “- Oku” dedi. Ben de yine: “- Ben okumak bilmem” dedim. O, beni yine takatim kesilinceye kadar sıktı ve son¬ra yine “- Oku” dedi. Ben de yine: “- Ben okumak bilmem” dedim ve beni tek-rar alıp üçüncü defa sıktı. Ve beni bıraktıktan sonra:
“-Yaratan Rabbinin adıyla oku! O insanı pıhtılaşmış kandan yarattı. Oku ki, senin Rabbin kalemle yazı yazmayı öğreten, insana bilmediğini öğ¬reten, bol kerem ve ihsan sahi-bidir.” (Alak Suresi, 1-5) dedi.

Bu âyetleri alan Allah'ın Resulü, yüreği titreyerek, eşi Hatice'nin yanına geldi ve: “- Beni örtü¬nüz” dedi. Korkusu geçinceye kadar onu örttüler. Sonra başına ge¬len olayı eşine anlatarak: “- Kendimden korkuyorum” dedi. Bunun üzerine eşi:
“-Allah'a yemin ederim ki, Rabbin seni hiçbir zaman utandırmaz. Çünkü, sen akrabanı gözetirsin, âciz olanların ağırlığı¬nı yüklenirsin, fakire verir, misafiri ağırlar, Hak yolunda halka yar¬dım edersin” diyerek, onu teselli etti.
Bundan sonra Hz. Hatice, Resûlullah'ı alıp, amcaza-desi Varaka bin Nevfel'e götürdü. Bu zât, câhiliyye çağında hristiyan olmuş, İbranice'yi bilir ve İncil'den nasibi nisbetinde birşeyler yazardı. O günlerde gözleri kör idi. Hatice, Varaka'-ya, “- Amcaoğlu, dinle bak, kardeşinin oğlu ne söylüyor?” dedi. Varaka; “- Kardeşimin oğlu, ne var?” deyince, Resûlullah başından geçeni anlattı. Bunun üzerine Varaka;
“-Gördüğün, Allah'ın Mûsâ'-ya indirdiği Nâmûs-u Ekber'dir. Keşke senin da'vet günlerinde genç olsaydım da, kavminin seni yurdundan çıkaracakları zamanı görseydim” dedi. Allah'ın Resulü de; “- Onlar beni çıkaracaklar mı?” diye sordu. O da;
“-Evet, senin gibi birşey getirmiş, yâni vahiy tebliğ et-miş hiçbir kim¬se yoktur ki, düşmanlığa uğramasın. Şayet se-nin da'vet günlerinde yetişirsem, sana yardım ederim” diye cevab verdi. Çok geçmeden Varaka vefat etti. O sırada bir müddet için vahiy kesilmişti. (Buhari)

Bir süre sonra tekrar vahiy gelen Resûlullah (s.a.v.), bu konuda şöyle buyurur: “Ben bir gün yürürken birden¬bire gökyüzü tarafından bir ses işittim. Başımı kaldırdım. Bir de baktım ki Hirâ'da bana gelen Melek (Cebrail a.s.) sema ile arz arasında bir kürsi üzerinde oturmuş. Pek ziyade korktum. Evime dönüp beni örtün, beni örtün, dedim. Bunun üzerine Allahü Teâlâ Hazretleri: “Ey örtüye bürünen Resulüm, kalk da (insanları) uyar. Sadece Rabbi’ni büyük tanı. Elbiseni temiz tut, kötü şeyleri terke devam et” (Müddessir 1-5) âyet-i kerîmele-rini indirdi. Artık vahyin ardı arkası kesilmedi...” (Buhari)
Burada şunu belirtelim ki; Yüce Allah, Cebrail (as) va-sıtasıyla Sevgili Peygamberimiz (sav)’in şahsında gönderdiği vahyin muhatabı Müslümanlar ve tüm insanlıktır. Kitabımız Kur’an-ı Kerim’i bu dikkatle okumalı ve anlamalıyız.

O Diyarın Sakinleri…
Asr-ı Saadet…
Örnek Nesil…

“ALLAH'IN RAHMETİNDEN
ÜMİDİNİZİ KESMEYİN”...
Hz. Vahşi Bin Harp (r.a.)

Vahşi, Hz. Hamza’yı şehit ettikten sonra Mekke’ye döndü. Mekke fethedilince de Taif’e kaçtı. Taifliler de , İslam’a girmek için Resulullah’ın yanına gidiyorlardı. Artık Vahşi’nin kaçacak yeri kalmamıştı.
Kainatın Efendisi, Vahşi’yi İslam’a davet için haber gönderdi. Vahşi ise Resulullah’a şu cevabı iletti: -“Ya Mu-hammed beni nasıl İslam’a çağırırsın?! ‘Allah’a şirk koşanlar, Allah’ın muhterem kıldığı bir canı haksız yere öldürenler, zina edenler günahlarının cezasını çekerler. Kıyamette, o büyük duruşma gününde cezaları katmerli olur, azap ve zillet içinde ebedi kalır.’ (Furkan,68) Halbuki ben bunların hepsini yaptım. Daha benim bir kurtuluşum olur mu?”
Bunun üzerine Allah (cc) şu ayeti inzal buyurdu:
- “Ancak şu var ki dönüş yapıp iman edenler, güzel ve makbul işler işleyenler bundan müstesnadır. Allah onların kötülüklerini iyiliklere, günahlarını sevaplara çevirir. Çünkü Allah gafurdur, rahimdir.” (Furkan,25/70) Bunu üzerine Vahşi: -“Ya Muhammed, ‘Dönüş yapıp iman etme, güzel ve makbul işler işleme’ çok çetin bir şarttır. Bana kalırsa ben bu işin altından kalkamam.”
Hemen ardından şu ayet nazil oldu: -“Şurası muhak-kak ki, Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez, şirkten baş-ka bütün günahları Allah dilerse mağfiret edecektir.” (Nisa,4/48)
Yine Vahşi: -“Ya Muhammed, bu konuda görüşün ne-dir? Affetmek, Allah’ın hikmet ve iradesine bağlıdır. Bilmiyo-rum; beni bağışlar mı bağışlamaz mı?” diye sordu.
Akabinde hemen şu ayet nazil oldu: -“Ey Şanlı Nebi, sen şunu tebliğ et: “Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümi-dinizi kesmeyiniz. Allah, dilerse bütün günahları mağfiret eder. Çünkü O, gafur ve rahimdir, çok affedicidir, merhamet ve ih-sanı boldur.” (Zümer,39/53)
Vahşi, nihayet müslüman olmaya karar verdi. Medi-ne’ye geldi. Peygamberimiz’in mescidde huzuruna çıktı. Keli-me-i Şehadeti getirerek müslüman oldu. Peygamberimiz ona Hz.Hamza’yı nasıl şehit ettiğini anlattırdı. Sonra da “Allah-ü teâla iyiliğini versin! Bana gözükme!” buyurdular. Hz.Vahşi ise buna çok dikkat etti ve O’na gözükmemeye çalıştı.
Cübeyr adlı Kureyşli müşriğin kölesi olan Vahşi, Ha-beş asıllıdır. Habeşistanlılar gibi mızrak atan, attığını daima isabet ettiren, bu vb. özelliklerinin gereğini cahiliyye döne-minde putperest efendileri için kullanan Hz.Vahşi (ra) İslam olduktan sonra da yeni dini uğruna kullandı.
Hz.Vahşi (ra), Peygamberimiz’e (s.a.v) gözükmeden Veda Haccı’nda bulundu. Kabe’ye bakarak, tekrar Rasulullah ile görüşmeyi nasip etmesi ve O’nu memnun edecek bir ameli yapması için dua ve niyazlarda bulundu. Onun bu niyazı Pey-gamberimiz’in vefatından sonra gerçekleşti.
Şöyle ki, Hz. Ebu Bekir (ra) zamanında peygamberlik iddiasında bulunan Müseylemet’ül Kezzab’a karşı yapılan Yemame muharebesinde bulundu. Hz. Hamza'yı şehit ettiği, aynı harbe ile (küçük mızrak) bu büyük din düşmanını (Müseyleme’yi) öldürdü. Bundan dolayı “Kafirken en hayırlı kimseyi öldürdüm. Müslüman olduktan sonra ise en şerli kişiyi öldürdüm” demiştir.
Vahşi (ra), Rasulullah s.a.v’den birkaç hadis-i şerif ri-vayet etti. Bunlardan birisi yemek adabıyla ilgilidir. -“Ya Rasulullah, Biz yiyoruz, bir türlü doymuyoruz” dedik. O da -“O halde sofraya topluca oturunuz, besmele çekerek yemeğe başlayınız. Göreceksiniz ki Allah yemeğinizin bereketini artı-racaktır.” buyurdular.
Yüce Rabbimiz, hepimize hidayet, dirayet ve feraset lütfeylesin. Amin.


  Hoşsâdalar  

bilinmezi bilir, kendini bilen...
 
 

HAYDİ NAMAZA!

haberler
 
Bize burdan ulaşabilirsiniz...
 
HOŞSÂDA MESSENGER
Üye ol! Sen de kazan!
 
 
46887 ziyaretçi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol