Hoşsâda-24

 

HOŞSÂDA
5 Mayıs 2006 Cuma
7 Rebiulahir 1427 sayı: 24
 
Sözün Özü
 
Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler, niçin yapmayacağınız şeyi (yapmadıklarınızı) söylersiniz! Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah katında büyük bir azaba sebeb olur.” (Saf 61/ 2,3)
 
                       Sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki:
“Sizden her kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin, gücü yetmezse diliyle düzeltsin, buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin! Bu ise, imanın en zayıf halidir.” (Müslim)
“İlmi ile amel etmeyen alim; başkalarını giydirdiği halde kendisi çıplak olan iğne gibidir.” (İmam-ı Gazali)
“En iyi nasihat, iyi örnek olmaktır.” (Malcom x)
 
Medeniyet
 
O BİNANIN HİKAYESİ!
 
Bir haftadır İsviçre'deydik. Bir hikaye vardır. Biri ehl-i dünya, diğeri mütedeyyin iki kişi bir başka ülkeye gezmeye gitmişler. Dönüşte arkadaşlarına gezdikleri ülkeyi anlatıyorlar. Tabii ehli dünya olanı eğlence düşkünü olduğu için başlıyor anlatmaya, "Çok güzel bir yer. Her taraf kafe, bar, disko dolu."
Dindar olanın izlenimleri ise tam tersi; O'da "Öyle mübarek bir yer ki her taraf cami dolu. Çok güzel camileri, yatırları var. " Oysa gittikleri aynı ülke. Yani gidilen yer bakışa göre değişiyor. İnsan görmek istediğini görüyor.
 
Bizimki de biraz böyle oldu. Tabii biliyorsunuz bizim de Siyonizm özel ilgi alanımız. İsviçre de bu anlamda önemli bir merkez.
Mesela Theodor Herzl 1897'de Birinci Siyonist Kongre'yi İsviçre’de yapmıştı. Bu kongrede gelecek 100 yılın planı çizilmişti. Üç aşamalı plana göre "Abdülhamit tahttan indirilecek", "Osmanlı Yıkılacak" ve "100 yıl içinde İslam yok edilecekti." İlk ikisini gerçekleştirdiler.
Ama Elhamdülillah üçüncüsü yani İslam’ın yok edilmesini gerçekleştiremediler. Erbakan Hocamız 1997'de (Başbakanlığı dönemi), yani Siyonist planın tam da 100'üncü yıldönümünde, aynı binada "Müslümanlar Dayanışma Toplantısı’nı" gerçekleştirdi. (M. Yılmaz, Milli Gazete)
 
Duruş
 
YÜZAKIYLA
 
Herkes yüzakıyla yaşamalı ve yüzakıyla göçmeli… Çünkü hayat yüzakıyla başlıyor.
İşçisini çalıştıran patron, onun hakkını vermeli. Yediğinden yedirmeli, giydiğinden giydirmeli. Kendisinin marketten bir seferde aldığının hiç olmazsa onda birini alabilmesini sağlamalı; Rabbi’nin huzuruna yüzakıyla gitmeli.
Fabrikada çalışan işçi yapmış olduğu işini en güzel şekilde yapmalı, kaytarmamalı. İş saati içinde çeşitli tartışmalarla vakit öldürmemeli… Helâl kazanmalı ve aldığını hak etmeli; Rabbinin huzuruna yüzakıyla gitmeli.
Hoca, talebesini en güzel şekilde yetiştirmeli, eğitimde hiçbir emekten kaçınmamalıdır. Elinden gelen gayreti göstermeli; Allâh'a kul, habîbine ümmet olmayı öğretmeli; Rabbinin huzuruna yüzakıyla gitmeli.
Talebe, hocasının kendisine verdiği emeği unutmamalı, ana-babasının emeğini unutmamalı, onlardan intikal eden terbiyeyi almalı, kendisine yardımcı olanların, müesseselerin bende hakkı var deyip, gayret azmi içinde olmalıdır. Okulunu başarıyla bitirmeli,dinine, vatanına ve milletine en güzel şekilde hizmet etmeli ve Rabbinin huzuruna yüzakıyla gitmeli.
Kâinâtın Efendisi'nin ümmeti olarak düşünmeli ki; benim Peygamberim, âleme rahmet olarak gönderildi. Sonra demeli ki; O (sav) merhametin zirvesiydi, bende de bundan hisse olmalı. Sonra bu merhamet şemsiyesi altına yetîmi, dulu ve kimsesizleri almalı, onlara faydalı olabilmenin gayreti içinde bulunmalı, onların dertleriyle dertlenip, acılarını paylaşmalı.
Hastaların, geceleri ateşler içinde kıvrananların acısını can evinde hissetmeli ve elimden daha başka ne gelir diye fikretmeli. Kâinat güneşi altında Rabbi’nin huzuruna ve Kâinatın Efendisi'nin yanına ben de şunları yaptım diyebilecek bir yüzakıyla gitmeli.
Paylaşmayı bilmeli. Komşusu açken tok uyumamalı. Elindeki lokmayı başkalarıyla bölüşmeli. “Garbdaki müslümanın parmağı acısa şarktaki Müslüman hissetmeli.” hadîsini unutmamalı; Rabbinin huzuruna yüzakıyla gitmeli.
Bugün dünyanın birçok yerinde zulüm gören, inleyen müslümanın sesini hissetmeli. Geceleri teheccüdde gözleriyle seccâdeyi ıslatarak onlara duâ ile Rabbimize yüzakıyla gitmeli.

Birbirimizi sevmeli, Peygamberimiz’in yüce buyruğu olan: “Birbirinizi sevmedikçe îman etmiş olmazsınız. Îman etmedikçe cennete giremezsiniz. Aranızda selâmı yayınız.” hadîsini yaşayarak son nefese yüzakıyla gitmeli… 

  Hoşsâdalar   

bilinmezi bilir, kendini bilen...
 
 

HAYDİ NAMAZA!

haberler
 
Bize burdan ulaşabilirsiniz...
 
HOŞSÂDA MESSENGER
Üye ol! Sen de kazan!
 
 
46879 ziyaretçi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol