HOŞSÂDA
07 Nisan 2006
9 R. Evvel 1427 sayı:20
SÖZÜN ÖZÜ
Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Sana vahyedilen Kitab'ı güzelce oku ve namazı dosdoğru kıl. Muhakkak ki, namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak, elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah (cc), yaptıklarınızı bilir.” (Ankebut,45)
“Kim, Allah'a ve Peygamber’e itaat ederse, işte onlar Allah'ın nimetler verdiği peygamberlerle, dosdoğru olanlarla, şehidlerle ve iyilerle beraberdirler. Onlar, ne iyi (ne güzel) arkadaştırlar!” (Nisa,69)
Medeniyet
PEYGAMBERİMİZ’İN (sav) DİYALOGU
Sevgili Peygamberimiz’in (sav), Bizans imparatoru Herakliyus'a gönderdiği İslam’a davet mektubunun metninin şu şekilde olduğu rivayet edilir:
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla! Allah'ın kulu ve elçisi Muhammed'den, Rum Kayseri Herakliyus'a. Allah'ın selâmı hidayet yoluna girene olsun! Seni İslâm'a davet ederim. Müslümanlığı kabul et ki, selâmette olasın ve Allah-u Teâlâ sana ecrini iki kat versin. Eğer kabul etmezsen, (fakir) köylülerin (yani tebaanın) günahı senin boynunadır.
"Ey Ehli Kitab! Gelin, sizinle bizim aramızda müşterek olan bir hak söz üzerinde ittifak edelim. Yalnız Allah'a tapalım, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım; birimiz, diğerini tanrı edinmesin. Eğer yüz çevirirlerse: Şahit olun, biz müslümanlarız, deyin."
Necâşi'ye de şöyle yazmıştı:
"Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla! Allah'ın Rasülü Muhammed'den, Habeşlilerin kralı (necâşi) Ashame'ye: Allah'ın selâmı üzerine olsun! Gerçek Padişah (Melik), Mukaddes (Kuddûs), Selâm (esenlik veren), Mü'min (güvenlik veren) Müheymin (gözetip koruyan) olan Allah'ın övgüsünü sana iletirim. Şehadet ederim ki, Meryem oğlu İsa, Allah'ın ruhu ve kelimesidir. Ve bu kelime'yi Allahu Teâlâ, korunmuş, afife, bakire Meryem'e atmıştır. Böylece, o İsa'ya hamile olmuş, Allah da onu, Adem'i nasıl yarattı ve ruhundan üfledi ise öylece yaratmış ve ruhundan üflemiştir. Seni tek olan, eşi ve şeriki olmayan Allah'a imana ve ona itaata devama çağırıyorum. Seni bana tabi olmaya, Allahu Teâlâ'nın bana gönderdiği şey'e iman etmeye davet ediyorum.
Amcamın oğlu Cafer'i ve onunla birlikte müslümanlardan bir grubu sana gönderiyorum. Cafer sana geldiği zaman azamet ve kibiri bırak, onlara cömert davran, seni ve askerlerini Allah'ın dinine davet ediyorum. Tebliğ ettim ve nasihatte bulundum, nasihatımı kabul ediniz! Allah'ın selâmı hidayeti kabul edenlerin üzerine olsun."
İran kisrası Husrev Perviz'e şöyle yazdı:
"Allah'ın Rasülü Muhammed'den Farisîlerin ulusu Kisra'ya: Doğru yola tabi olanlara, Allah ve Rasülüne iman edenlere selâm olsun! Aziz ve Celil olan Allah'ın tüm insanlığa gönderdiği peygamberiyim. Hayatta olan insanları inzar (tehlikeyi haber vererek uyandırmak), inanmayan kafirler üzerine de Allah'ın azabının hak olduğunu bildirmek için gönderildim. Müslüman ol selâmete kavuş, eğer yüz çevirirsen, Mecûsilerin günahı senin üzerinedir."
Bir Tatlı Huzur
TOPKAPI SARAYI’NDA
“Bazı yerler vardır ki, oralarda ruh eser…”
Topkapı Sarayı’nda bir gün geçiren insan, bu sözün kuvvetini derinden derine duyar.…
Revan Köşkü’nü gezerken kulağıma derinden bir Kur’an sesi geldi. Birden İslam mimarisini tam manasıyla karşımda gördüm. Çünkü İslam mimarisinin içine bir ruh gibi muhakkak rahle başında bir Kur’an sesi lazım…
Bu Kur’an sesinin nereden geldiğini sorunca rehberim, “Hırka-i Saadet Dairesi’nden geliyor” dedi.
Peki, “Hırka-i Saadet önünde Kur’an ne zaman okunur?” diye sordum. Rehberim, “(Yavuz Sultan Selim hilafet ile beraber Kutsal Emanetler’i İstanbul’a getirdiği günden yani) dört asırdan beri 24 saat, aralıksız okunur. Bir dakika bile buradaki Kur’an sesi kesilmemiştir” dedi.
(Topkapı Sarayı’ndaki) Gezilerimde bir hakikatı keşfettim. Bu devletin iki manevi temeli vardır. (Biri) Fatih’in Ayasofya minaresi’nden okuttuğu ezan ki hala okunuyor!
(Diğeri de) Yavuz Sultan Selim’in Hırka-i Saadet önünde okuttuğu Kur’an ki hala okunuyor!
Eskişehir’in, Afyon Karahisar’ın, Kars’ın genç askerleri; siz bu kadar güzel iki şey için döğüştünüz!
Yahya Kemal, Aziz İstanbul 1922, Tevhid-i Efkar
|
