Hoşsâda-160
“Âvâzeyi bu aleme Davud gibi sal,
Bâki kalan bu kubbede bir hoşsâda imiş”(Bâki)

H O Ş S Â D A

16 Ocak 2009
19 Muharrem Cuma
sayı: 160



Sözün Özü… MÜZZEMMİL SURESİ
Mekke döneminde nazil oldu. 20 ayettir.

Bismillahirrahmanirrahim

1-4. Ey örtünüp bürünen! Gecenin yarısında, ister biraz sonra, ister biraz önce kalk ve Kur’an’ı tertil ile (ağır ağır, düşüne düşüne, düzgünce) oku.

5. Doğrusu Biz, sana taşıması (sorumluluğu) ağır bir söz (olan Kur’an’ı) vahyedeceğiz.

6. Şüphesiz, gece kalkışı daha tesirli ve o zaman okumak daha elverişlidir.

7. Çünkü gündüz, seni uzun uzun alıkoyacak işler vardır.

8. (Daima) Rabbi’nin adını an; her şeyi bırakıp yalnız O'na yönel,

9. O, doğunun ve batının Rabbi’dir; O'ndan başka ilah yoktur. Öyleyse sadece O'nu vekil tut (O’na bağlan, O’na kulluk et.)

10. O putperestlerin söylediklerine sabret (metin ol), yanlarından güzellikle ayrıl.

11. Varlık sahibi olup da seni yalanlayanları Bana bırak (onlara gerekeni Ben yaparım); onlara az bir mühlet ver.

12-13. Şüphesiz katımızda onlar için ağır boyunduruklar, cehennem, boğazı tıkayan bir yiyecek ve can yakan azap vardır.

14. Kıyametin koptuğu gün, yeryüzü ve dağlar sarsılır; dağlar, yumuşak kum yığını haline gelir.

15. Size bir peygamber gönderdiğimiz gibi, Firavun’a da gönderdik. Ki o peygamber hakkınızda şahitlik edecektir.

16. Ama Firavun, o Peygamber’e karşı gelmişti (İlahi emirler yerine kendi emirlerini geçerli kıldı.) Biz de onu çok ağır bir şekilde tutup cezalandırmıştık.

17. Eğer inkar ederseniz, gençleri ihtiyarlatan 8çocukları bile ak saçlı ihtiyar yapan) o günden nasıl korunursunuz ?

18. O günün şiddetiyle gök bile parçalanır. Allah’ın sözü mutlaka yerine gelir.

19. Doğrusu bu anlatılanlar birer öğüttür. Dileyen kimse, Rabbi’ne doğru giden bir yol tutar.

20. Şüphesiz Rabbin, senin ve beraberinde bulunanlardan bir topluluğun gecenin üçte ikisinden biraz az, yarısı ve üçte biri kadar vakit içinde kalktığını bilir. Gece ve gündüzü Allah ölçer, takdir eder; sizin bu vakitleri takdir edemeyeceğinizi bildiğinden tevbenizi kabul etmiştir. Artık, Kuran'dan kolayınıza geleni okuyun; Allah, içinizden, hasta olanları, Allah'ın lutfundan rızık aramak üzere yeryüzünde dolaşacak olan kimseleri ve Allah yolunda savaşacak olanları şüphesiz bilir. Kuran'dan kolayınıza geleni okuyun; namazı hakkıyla kılın; zekatı tam verin; Allah'a güzel ödünç takdiminde bulunun, iyilik edin; kendiniz için yaptığınız iyiliği daha iyi ve daha büyük ecir olarak Allah katında bulursunuz. Allah'tan bağışlanma dileyin; Allah elbette bağışlar ve merhamet eder.

ALLAH TEALA’NIN ARŞININ GÖLGESİNDE YEDİ KİŞİ

Rasulullah -sallallahu aleyhi ve selem- buyuruyor ki:

“Allah -celle celeluhu- şu yedi kısım kimseyi, kendi gölgesinden başka sığınak olmayan kıyamet gününde, gölgesi altında himaye edecektir. Bunlar:

1. Adaletli İmam (Devlet Başkanı),
2. Ömrünü ibadetle geçiren genç delikanlı,
3. Kalbi mescitlere bağlı olan kimse,
4. Allah için birbirini sevip, Allah için bir araya gelen ve Allah için birbirinden ayrılan iki insan,
5. İtibarlı ve güzel bir kadın kendisiyle beraber olmak isteyince nefsine başkaldırıp “Ben Allah’tan korkarım” diyerek buna yaklaşmayan erkek,
6. Sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar sadakasını gizli veren kimse,
7. Yapayalnızken (tenhada) Allah’ı anıp da gözleri yaşlarla dolan kimse.” (Buhari, Ezan, 36)


1. Adaletli Devlet Başkanı-Yönetici

Kitabına uydurmak değil,

Kitaba uymak,

İşte Hakk’ın buyruğu,

Hazret-i Resulü ihtiyarlatan sure gibi dosdoğru

Bir ayetin hükmü gibi anlaşılır ve kat’i

İnsan yeryüzünde halife

İşler ona emanet

Bir kurt kapsa kuzuyu

Soğukta bir yoksul ölse

Zalimler için cehennem

Şehitler için cennet

Haksız yere gecelere kan değse

Simsiyah bir zulüm olup üzerimize inse

Kim duyar yaşlı bir ananın feryadını?

Evladını bulmak için beklediği o cumartesi akşamlarında

Ve mülteciler ne zaman dönecek evlerine

Zalimlere karşı kim düşecek önümüze

Kim dokunacak kimsesiz bir çocuğun rüyalarına gizlice

Rabbim! İçimizden adil önderler gönder bize.



2. Ömrünü İbadetle Geçiren Genç

Gençti, tam da gençliğin, ebedi olduğuna inanacak yaşta

Ama seher vakitleri zikreden kuşların sesi

Duyduğu ötüşlerden başka bir şey daha söylerdi hep

Kalbinin en derinliklerinde, bir yerlerde

İnceden bir ney sesi sanki

Ona ebediliğin, nerede olduğunu fısıldadı bir sabah

Kalktı, abdest aldı,

Secdede, Mirac’ı hatırladı

Rüku, sessizlik, secde ve dua

Kalpten bir yakarış Allah’a

Böylesi bir lezzet, ama böylesi bir lezzet

Var mıydı başka şeyde?

Kuş sütünün eksik olmadığı sofrada?

Karun’un hazinesinde?

Dağlardan, o yalçın kayalardan,

Kırk gözeden akan, bir şifalı su sanki

Ormanda, binlerce yaprağın üzerinde, binlerce çiğ tanesi

Artık bu sevinci, artık bu lezzeti, alamazdı kimse elinden

Gençti, tam da gençliğin, ebedi olduğuna inanacak yaşta

Hata, günah, pişmanlık! Tövbe ve iman

Semaya açık ellerinden, kalbine nur olup aktı iman

Gençti!

N. Kutlutaş



İstikamet…

OF MEDRESE GELENEĞİ’NDEN YAŞAYAN BİR ÜSTAD

AHMET YAŞAR HOCAEFENDİ’den…


“Tarikat; Kur’ân’ı Yaşamaktır”

“Tasavvufa ilmi olarak yaklaşmamız lâzım. Çünkü ilimden uzaklaşıldıkça muhakkak hevâ ve hevesin etkisinde kalınır. Yani Şeriat, Tarikat, Hakikat, Marifet çizgisi bozulmamalıdır. Herşeyin başı ve kaynağı Şeriat’tır. Tarikat, Şeriat’ın ölçüsü olamaz. Tam tersine; Tarikat’ın ölçüsü Şeriat’tır; Kur’ân ve Sünnet’tir.

Peygamber Efendimiz’in Allah’tan alıp bize bildirdiği sözler Şeriat, Kur’ân’ı yaşaması ve fiilleri Tarikat, hâli ve yaşantısı Hakikat, sermayenin başı olan Allah’ı tanıması ise Marifet’tir. Mesele Marifet’le başlar, yine Marifet’le biter.

“Tabi ki, İslâm bir bütündür. İslâm insan fıtratıdır; fıtrat dinidir. Allahu Teâla insanı İslâm fıtratı üzere yaratmıştır. Kur’ân-ı Kerim’in yaşanması ile bir kâmil insan meydana gelir. İnsân esmâ’ âleminden gelir; esmâ’ âlemi âlem-i lâhût’tur; burada, esmâ’ âleminde insanın her hali ile şekli çizilmiştir. Cenâb-ı Hak, Kur’ân’da “Adem’e bütün isimleri(esmâyı) bildirdik” buyurdu. İsimleri bildirmek; “bu Ahmet’tir, Mehmet’tir, ay’dır, yıldız’dır…” demek değil; insanın dünyaya geldiği günden sonuna kadar bütün sahalardaki, içtimaî, iktisadî, siyasî, sanayi gibi her daldaki bütün ilimlerin bilançolarıdır. Allah katında her şey takdir edilmiştir. Bu esmâ âlemidir ve esmâ âleminde insan Kur’ân fıtratı üzere yaratılmıştır.

Kur’ân yaşanmak için indirilmiştir; eğer bir harfi eksik ise, o insan eksik insan olur. Bir kelimesi, bir cümlesi değil, insanın Kur’ân hayatından bir harfi eksikse, muhakkak o insan eksiktir. Çünkü insanın aslı odur, o fıtrat üzere yaratılmıştır; insanın fıtratı üzere yaşaması ise hakikatin ta kendisidir. Bunu değiştirdiği zaman ise, dinde tahrifât yapıyor demektir. Hıristiyanlık böyle tahrîf edildi. Hasılı, bir şeyin ölçüsü Kur’ân ve Sünnet değilse, o tahrîftir. Tahrif sözkonusu olduğunda kelime-i tevhîd’in yani “Lâ ilâhe illallah Muhammed’errasulullah”ın manası da tahakkuk etmez. Halbuki vahdet, “lâ cemaate illâ cemaatün vâhide” sırrı zuhur edecek burada. Kısaca insanlığın tek kurtuluş yolu, Kur’ân ve Sünnet hayatına dönüştür. Sünnet de, Rasûlüllah’ın hayatıdır; Kur’ân’ın canlı tefsiridir…

“Şimdi, câhillerin tarikât anlayışına gelince, kerâmetlerden ibaret görüyor; o uçar, uçurur, kaçırır, gaybdan haber verir vs. Halbuki, bir insan binlerce sene yaşasa da, benden bir kerâmet görülsün diye ibadet etse, bütün ibadetleri zâyi olur, gider. Şeytan da o kapıyı açık bırakır; onlara yardım eder, safsatalara sürükler. Tabii, bu safsatalara inanan cahillerin vebâli de ehl-i ilmin sırtındadır ve hesabını da onlar vereceklerdir; cemaatlerine sahip çıkmadıkları için. Sen Hakk’a sahip çıkmazsan, cahiller alıp yürür…”


Amerika’nın Irak saldırısı, zalimlerin zulümlerine dair Ahmet Yaşar Hocaefendi’nin sözleri:

İmam Şafii’nin bir sözünü hatırlatarak meseleyi özetliyor:

“İmam Şafii Kabe’yi ziyaretinde son veda tavafını yaparken Hacerü’l-Esved’i öperek şöyle diyor: ‘Ey Beyt-i Atik, seni canımdan çok severim. Ama bir mümine hanımın iffet ve namusuna taarruz edildiğinde, senin yetmiş bin defa yıkılmana razı olurum da iffet ve namusun çiğnenmesine razı olmam.’ Müslümanlar için namus müşterektir. O halde birlik olmak zamanıdır.”


Bir kıssa, bir hisse…

DÜNYAYI DÜZELTMEK İÇİN

Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra, pazar sabahı kalktığında keyifle eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını hayal ediyordu.

Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve parka ne zaman gideceklerini sordu.

Baba, oğluna söz vermişti; bu hafta sonu parka götürecekti onu ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu.

Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti.

Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı ve oğluna uzattı:

- Eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni parka götürecegim! dedi.

Sonra düşündü:

- Oh be, kurtuldum! En iyi coğrafya profesörünü bile getirsen bu haritayı aksama kadar düzeltemez!

Aradan on dakika geçtikten sonra oğlu babasının yanına koşarak geldi:

- Babacığım, haritayı düzelttim. Artık parka gidebiliriz! dedi.

Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde de hayretler içindeydi ve oğluna bunu nasıl yaptığını sordu.

Çocuk su ibretlik açıklamayı yaptı:

- “Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan resmi vardı. İnsani düzeltiğim zaman dünya kendiliğinden düzelmişti!”

- Evet, "Cennete girmek için, mutlaka Müslüman olmak gereklidir. Ancak bu dünyada, Adil bir düzen’in himayesinde, huzur ve emniyet içinde yaşamak için, sadece "insan" olmak yeterlidir."

- "Cenab-ı Hakk’ın en sevdiği insan, sorumluluğunu bilen ve kendi görevini en iyi şekilde yerine getiren insandır."

- Açısı tam insan olalım. Sürüye kurt getirmeyen insan… Elinde zehir tenekesiyle dolaşmayan insan… “Adam gibi adam” olalım. Asıl felaket, ebedi hayatta cennetten mahrum kalmaktır.

- Gönüllerinizi açın ve yürüyün, toplumsal değişimin bir tek yolu var: Kendimizi değiştirmek…

Hamd olsun alemlerin Rabbi Allah’a…



  Hoşsâdalar  
bilinmezi bilir, kendini bilen...
 
 

HAYDİ NAMAZA!

haberler
 
Bize burdan ulaşabilirsiniz...
 
HOŞSÂDA MESSENGER
Üye ol! Sen de kazan!
 
 
46883 ziyaretçi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol