2009 Yazet-4

G E N Ç
H O Ş S Â D A

“önce sevgi ve ilgi beraberinde bilgi ve doğru davranış”

Yaz Etkinlikleri 2009-4

 
bir kıssa bir hisse:
YEŞİL ELBİSE


Ezan okunurken arkadaşımla karşılaştım ve ona;
-"Gel seni camiye götüreyim" dedim. "Bugün cuma biliyorsun."
-"Sen benim camiye gitmediğimi biliyorsun."dedi.
-"Biliyorum ama sebebini gerçekten merak ediyorum."
-"Ne bileyim, olmuyor işte. Hem pantolonumun ütüsü bozulup, dizleri çıkar diye endişe ediyorum."dedi.
Gayri ihtiyari gülmeye başladım.
-"Herhalde şaka yapıyorsun. Bunun için cami terk edilir mi?
-"Ciddi söylüyorum. Giyimime ve özellikle yeşile düşkün olduğumu bilirsin."dedi.
Gerçekten de öyleydi. Giydiği birbirinden güzel elbiseleri; mutlaka yeşilin bir başka tonundan seçer ve her zaman ütülü tutardı.
-"Peki" dedim. "Hayatında hiç camiye gitmedin mi?"
-"Çocukken dedemle birkaç kere gitmiştim. Hem o yaşlarda dizlerimin aşınacak diye herhalde endişe etmiyordum. Fakat artık camiye gidebileceğimi zannetmiyorum."
Söyledikleri beni son derece şaşırtmıştı ve bu konuyu açtığıma pişman etmişti. Tokalaşıp ayrıldık.
Onunla konuşmamızdan iki ay sonra; kendisinin camide olduğunu söylediler. Şaşırdım ve hemen gittim. Bahçedeki namaz saflarının en önünde duruyordu ve yine yeşiller vardı üzerinde. Yavaşça yanına yaklaştım ve kısık bir sesle:
- "Hani camiye gelmeyecektin ?" dedim
Hiç sesini çıkartmadı. Çünkü musalla taşının üzerinde, yeşil örtülü bir tabut içinde yatıyordu...
Evet, ömrün kıymeti bilinmeli, ömür ibadetle-Allahımız’a kullukla geçirilmeli…


SELAMLAŞMA ADABI
“Es’selamü aleyküm”


- Selam; sevgi, saygı ve sıcaklığın ifadesidir. Selam verdiğimizde ve aldığımızda “selam, barış, huzur, saadet ve esenlik seninle olsun” demiş oluyoruz. Selam, güzel ve özlü bir duadır. Selam, “biz kardeşiz, bana güvenebilirsin” demektir.
- Kültürümüzde “günaydın, tünaydın, iyi sabahlar, iyi akşamlar” gibi güneşin hareketlerine bağlı selamlaşma kelimeleri yerine ırkı, dili ve kültürü ne olursa olsun adeta ortak bir parola gibi olan “esselamü aleyküm” ifadesi daha çok rağbet görmektedir. Çünkü bu selam, bize Dinimizin sunduğu bir mutluluk reçetesi ve hayat iksiridir.
- Selamı yaygınlaştırmaya gayret edelim.. Tanımadıklarımıza da selam verelim.
- Selam verene daha fazlası ile karşılık verelim (ve aleyküm selam ve rahmetullahi ve beraketühü gibi.)
- Selamdan önce söze başlamayalım.
- Selam verirken sesimizi iyi ayarlayalım.. Ses tonumuzla sevgi ve saygımızı ifade edelim.
- Selamdan sonra “merhaba”, “hoş geldin” diyelim.
- Kapıyı çalarken direk kapıya bakmayıp yüzümüzü sağa veya sola çevirelim.
- Küçükler büyüklere, yürüyen oturana, az olan kişiler çok olanlara, dışardan gelen içerdekilere önce selam verir. Buna dikkat edelim.
- Önemli bir mazeret sebebiyle şayet bir toplantı, ders, sohbet vs. başladıktan sonra biz oraya ulaşmışsak selam vermeden uygun yere sessizce oturalım.
- Namaz kılana, yemek yiyene, Kur’an okuyana selam vermeyelim.
- Selamdan sonra büyüklerin ellerini öpelim.
- Hala, teyze, abla gibi öz akraba haricindeki nikah düşen hanımlarla tokalaşmayalım
- Tokalaşma esnasında nazik ve ciddi olalım.
- Muhatabımızın gözünün içine samimiyetle bakalım.
- Tokalaşmada mümkünse salavat okuyalım.

HAK YOL İSLAM YAZACAĞIZ


Kör dünyanın göbeğine
Hak yol İslam yazacağız...
Kuşların gözbebeğine
Hak yol İslam yazacağız...
***
Yola, ağaca, pınara
Esen yele,yağan kara
Yağmur yüklü bulutlara
Hak yol İslam yazacağız...
***
Koç burcuna yay burcuna
Bebeklerin avucuna
Minarelerin ucuna
Hak yol İslam yazacağız...
***
Bucak bucak, köşe köşe
Kara taşa,kor ateşe
Yıldıza,aya,güneşe
Hak yol İslam yazacağız...
***
Herkes duyacak,bilecek
Saklanmaz gayri bu gerçek
Yaprak yaprak,çiçek çiçek
Hak yol İslam yazacağız...
Abdurrahim Karakoç

EÛZÜ-BESMELE’YE DAİR

Eûzübillahimineşşeytanirracîm (Kovulmuş –taşlanmış- şeytandan Yüce Allah’a sığınırım.)
Bismillâhirrahmânirrahîm (Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla –Allah adına-)

* Eûzü Besmele; zihni ve fiili bütün yanlışlıklardan, kötülüklerden temizlenmek ve bizi Rabbimiz’den uzaklaştıran herşeyden tek sığınağımız olan Yüce Rabbimiz’e sığınmaktır. Yaratan, yaşatan, nimetlendiren ve yöneten Yüce Allah’a teslim olarak, Allah’ın izni ve adıyla, Allah Teala adına bir şeye başlamaktır.

* Allah Teala, Hayat Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de “Yaratan Rabbi’nin adıyla oku!” (Alak 1,2) buyuruyor. Sevgili Peygamberimiz (sav), “Besmele ile başlamayan her önemli iş eksiktir, bereketsizdir” (Buhari) buyuruyor.

* Müslüman, doğumundan ölümüne kadar Yüce Rabbimiz’e teslim olmuş insandır. Müslüman şahsiyetin hayatının tamamı (iş hayatı, aile hayatı, uykusu, insani ilişkileri, namazı, fedakarlığı, eğitimi, vs.) ibadettir, çünkü o daima Allah’ın rızasını gözetir. İşte eûzü-besmele, Allah’a teslimiyetin kısa ve öz ifadesidir.

Eûzü besmele, “Allah’tan geldik, Allah’a döneceğiz” (Bakara 156), “Namazım, ibadetlerim, hayatımın tamamı ve ölümüm alemlerin Rabbi Allah içindir” (Enam 162) ilahi fermanlarının anahtar cümlesidir.

* Müslüman kişi, Eûzü-Besmele’yi dilinden-kalbinden düşürmeyen, eûzü-besmele’nin ruhuna aykırı inanç ve işlerden uzak durmaya çalışan insandır.

bilinmezi bilir, kendini bilen...
 
 

HAYDİ NAMAZA!

haberler
 
Bize burdan ulaşabilirsiniz...
 
HOŞSÂDA MESSENGER
Üye ol! Sen de kazan!
 
 
46862 ziyaretçi
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol